Karaciğer Kanseri Tedavisi
Dr. Hakan Özkul bu yazısında Karaciğer Kanseri ve Tedavi Yöntemleri hakkında bilgiler vermektedir. Karaciğer kanseri karaciğer organın kendi dokularından oraya çıkan kötü huylu tümörlerden meydana gelmektedir. Hastalığın görülme oranı bölgesel olarak değişkenlik göstermektedir. Karaciğer kanseri Hepatit B enfeksiyonunun yoğun olduğu ülkelerde önemli bir sağlık sorunu olmasına rağmen aşılama oranın yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde ise daha az rastlanılan bir kanser türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadınlara kıyasla erkeklerde daha sık görülmektedir. Karaciğerin fonksiyonel hücresi olan hepatositten kaynaklanan hepatoselüler karsinom karaciğer kanserlerinin yaklaşık %90’ını meydana getirir. Bunun dışında ise çoğunlukla kökünü karaciğer içindeki safra yollarından alan kolanjiyokarsinom adı verilen tümörlerdir. Metastazlar karaciğerde en yoğun görülen tümörlerdir. Başka organ veya dokudaki kanserin karaciğere sıçraması olayına metastaz denir. Vücudun hemen hemen her yerindeki kanserler karaciğere sıçrayabilmektedir.
Karaciğer kanseri hastalığına yakalan birçok hastada erken dönemlerde herhangi bir belirtiye rastlanmaz. Bu sebeple özellikle siroz gibi yüksek riskli hasta gruplarında şikayet olmasa bile takip erken tanı açısından çok önemlidir. Karaciğer kanseri belirtileri olarak; karında şişkinlik, kaşıntı, ciltte sararma, karnın sağ üst kısmından başlayıp sırta vuran ağrı, ani kilo kayıpları, haftalar süren iştahsızlık, çok az yemek yenmesine rağmen yemek sonrası tokluk ve şişkinlik hissi, yüksek ateş, geceleri aşırı terleme, genel sağlıkta ani kötüleşme, idrar renginde koyulaşma ve soluk renkli dışkı gibi belirtileri sıralayabiliriz.
Karaciğer kanseri nedenleri kesin olarak bilinmemekle beraber hastalığa sebep olduğu düşünülen bazı hastalıklar ve maddeler mevcuttur. Hepatit B ve hepatit C virüsüyle sarılık hastalığı geçirip virüs taşıyıcısı olmak bilinen en önemli nedenlerdir. Karaciğer kanseri, bu tür virüs enfeksiyonları görüldükten yıllar sonra ortaya çıkabilmektedir. Hepatit virüsleriyle yakınmanız olmadan da hastalığı geçirebilirsiniz ve ancak kan testleri ile hastalığı geçirdiğiniz anlaşılabilir. Karaciğer sirozu sebebiyle oluşmuş yara, karaciğer adenomu, yiyeceklerde bulunan bazı karsinojenik maddeler, bazı ilaçlar ve hemakromatozis gibi metabolik hastalıklar, anabolik steroidlerin alımı, karaciğer yağlanması, ailede karaciğer kanseri geçmişi, tahıllarda yaşayan Aspergillus adı verilen mantarların ürettiği aflatoksin adı verilen zehirler, sigara ve alkol kullanımı, arsenik zehri, diyabet, aşırı kilolu olma, bazı tip doğum kontrol hapların kullanımı karaciğer kanseri nedenleri arasında sayılmaktadır.
Karaciğer Kanseri Tedavisi için belli yöntemler mevcuttur. Cerrahi tedavi yöntemi, cerrahinin uygun olmadığı tümörlerde veya bu büyük ameliyatları kaldıramayacağı düşünülen hastalarda kemoterapi, radyoterapi, tümörün yakıldığı yöntemler, nükleer tıp tedavileri ve tüm bu tedavilere destek olmak amacıyla fitoterapi yöntemi de uygulanmaktadır.
Karaciğer Kanseri Tedavisi sürecinde Fitoterapi Desteğini de Dr. Hakan Özkul şiddetle tavsiye etmektedir. Karaciğer Kanseri zor bir kanser türüdür fakat çaresiz değildir. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi karaciğer kanseri tedavisinde de en önemli faktörün erken teşhis olduğunu vurgulayan Dr. Hakan Özkul modern tıp sayesinde kanser hastalıklarının erken evrelerde tespit edilebildiğini vurgulamaktadır. Birçok hasta buna rağmen 4. evre kanser hastası olduğunu çok geç öğrenmektedir. Fitoterapi bilimi; kemoterapi, radyoterapi ve immünoterapi gibi modern tedavi yöntemlerinin etkisini arttırmakta olup, yan etkileri minimize etmektedir ve kanser hastalarına çare olmaktadır. Fitoterapi ve diğer modern tıp yöntemlerinin beraber uygulanması sonucu her yıl binlerce kanser hastası eski sağlığına kavuşmaktadır.