Yazar: admin
Dr. Hakan Özkul 9 Mayıs 2022 Tarihinde TV100’e Konuk Oldu
Dr. Hakan Özkul 9 Mayıs 2022 Tarihinde TV100’e Konuk Oldu
Dr. Hakan Özkul
Dr. Hakan Özkul 1967 yılında Ankara’da dünyaya geldi. İzmit Lisesi’nden başarıyla mezun olduktan sonra Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni (İngilizce) kazandı. Önlisans eğitimini Hacettepe Tıp Fakültesi’nde tamamladıktan sonra, lisans eğitimini de Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı. Tıbbi Aromatik Bitkiler konusunda eğitimler aldı. 2012 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümünden de mezun oldu. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan İş Yeri Hekimliği sertifikası aldı.
Dr. Hakan Özkul Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra çeşitli Devlet ve Özel sağlık kurumlarında doktor görev yaptı. Bu amaçla yurt içi ve yurt dışı birçok araştırma, konferans ve seminerlere katıldı. Ayrıca Türkiye’deki Endemik Tıbbi Bitkiler Tıbbi Bitkilerin Türkiye’de Tedavide Doğru ve Yaygın Kullanımının Geliştirilmesi Bitkisel Tıp Tarihi Tıbb-ı Nebevi ve Tıbbi Bitkilerin Türkiye’de Üretimi üzerine çalışmalar yürütmektedir.
Dr. Hakan Özkul Yurt içi ve yurt dışında konusunda uzman kişi ve kuruluşlarla Fitoterapi sahasında ortak çalışmalar yürütmektedir ve halen Kibarlı ve Cemre Bitkisel ürünlerini geliştiren Akademik Kurul üyesidir. Evli ve 4 çocuk babasıdır.
Hakan Özkul, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde BTP Bursa Osmangazi Belediye Başkan Adayı oldu.
Dr. Hakan Özkul fitoterapi desteği ile vücut bağışıklığını güçlendirmek ile ilgili önemli açıklamalar yapmıştır. Özkul açıklamasında: “Mesela propolis arı ürünüdür, özellikle hem bakteri ve virüslere karşı etkinliği bilimsel olarak ortaya konulmuş hem de vücut direncini ve bağışıklığını güçlendirmede çok önemli. Sarımsak, zencefil, kekik, mürver bitkisi antiviral etkileri olduğu bilinen bitkiler. Ginseng bitkisi, ashwagandha bitkisi, japon madımağı ki bu bitki daha önceki sars enfeksiyonunda Çin’de tedavi amaçlı kullanıldı, bunun gibi yeşil çay mesela bağışıklık sistemini güçlendiren bitkiler içerisinde, zencefil ve zerdeçal zaten her zaman saydığımız bitkiler” vurgulamaktadır.
Dr. Hakan Özkul Kanser Tedavi sürecinde fitoterapiyi önermektedir. “Fitoterapi desteği kemoterapi gibi tedavilerin yanında yardımcı tedavi olarak görev almaktadır. Bu sayede kemoterapinin olumsuz etkilerini en aza indirmekle kalmıyor hastanın daha acısız, bağışıklığı kuvvetli bir tedavi süresine sahip olmasını sağlamaktadır. Bir çok hastamız tümörü küçülmediği için hastanelerde çaresiz kaldığını söylemektedir. Ancak fitoterapi desteği ile onkoloji bölümlerini dahi şaşırtan küçülmeler görmekteyiz. Tedavisi durdurulan hastalarımız bu küçülmenin ardından tekrardan tıbbi tedavilerine devam ederek hayatlarından kanseri çıkarabildiler”
Dr. Hakan Özkul 5 Şubat 2022 Tarihinde Kanal 7 TV’ye Konuk Oldu
Dr. Hakan Özkul 5 Şubat 2022 Tarihinde Kanal 7 TV’ye Konuk Oldu
Dr. Hakan Özkul 15 Ocak 2022 Tarihinde Kanal 7 TV’ye Konuk Oldu
Dr. Hakan Özkul 15 Ocak 2022 Tarihinde Kanal 7 TV’ye Konuk Oldu
Kanal 7 TV’de Merhaba Hayat Programı’na Konuk Olduk
Kanal 7 TV’de Merhaba Hayat Programı’na Konuk Olduk
Karaciğer Kanseri Tedavisi
Dr. Hakan Özkul bu yazısında Karaciğer Kanseri ve Tedavi Yöntemleri hakkında bilgiler vermektedir. Karaciğer kanseri karaciğer organın kendi dokularından oraya çıkan kötü huylu tümörlerden meydana gelmektedir. Hastalığın görülme oranı bölgesel olarak değişkenlik göstermektedir. Karaciğer kanseri Hepatit B enfeksiyonunun yoğun olduğu ülkelerde önemli bir sağlık sorunu olmasına rağmen aşılama oranın yüksek olduğu gelişmiş ülkelerde ise daha az rastlanılan bir kanser türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadınlara kıyasla erkeklerde daha sık görülmektedir. Karaciğerin fonksiyonel hücresi olan hepatositten kaynaklanan hepatoselüler karsinom karaciğer kanserlerinin yaklaşık %90’ını meydana getirir. Bunun dışında ise çoğunlukla kökünü karaciğer içindeki safra yollarından alan kolanjiyokarsinom adı verilen tümörlerdir. Metastazlar karaciğerde en yoğun görülen tümörlerdir. Başka organ veya dokudaki kanserin karaciğere sıçraması olayına metastaz denir. Vücudun hemen hemen her yerindeki kanserler karaciğere sıçrayabilmektedir.
Karaciğer kanseri hastalığına yakalan birçok hastada erken dönemlerde herhangi bir belirtiye rastlanmaz. Bu sebeple özellikle siroz gibi yüksek riskli hasta gruplarında şikayet olmasa bile takip erken tanı açısından çok önemlidir. Karaciğer kanseri belirtileri olarak; karında şişkinlik, kaşıntı, ciltte sararma, karnın sağ üst kısmından başlayıp sırta vuran ağrı, ani kilo kayıpları, haftalar süren iştahsızlık, çok az yemek yenmesine rağmen yemek sonrası tokluk ve şişkinlik hissi, yüksek ateş, geceleri aşırı terleme, genel sağlıkta ani kötüleşme, idrar renginde koyulaşma ve soluk renkli dışkı gibi belirtileri sıralayabiliriz.
Karaciğer kanseri nedenleri kesin olarak bilinmemekle beraber hastalığa sebep olduğu düşünülen bazı hastalıklar ve maddeler mevcuttur. Hepatit B ve hepatit C virüsüyle sarılık hastalığı geçirip virüs taşıyıcısı olmak bilinen en önemli nedenlerdir. Karaciğer kanseri, bu tür virüs enfeksiyonları görüldükten yıllar sonra ortaya çıkabilmektedir. Hepatit virüsleriyle yakınmanız olmadan da hastalığı geçirebilirsiniz ve ancak kan testleri ile hastalığı geçirdiğiniz anlaşılabilir. Karaciğer sirozu sebebiyle oluşmuş yara, karaciğer adenomu, yiyeceklerde bulunan bazı karsinojenik maddeler, bazı ilaçlar ve hemakromatozis gibi metabolik hastalıklar, anabolik steroidlerin alımı, karaciğer yağlanması, ailede karaciğer kanseri geçmişi, tahıllarda yaşayan Aspergillus adı verilen mantarların ürettiği aflatoksin adı verilen zehirler, sigara ve alkol kullanımı, arsenik zehri, diyabet, aşırı kilolu olma, bazı tip doğum kontrol hapların kullanımı karaciğer kanseri nedenleri arasında sayılmaktadır.
Karaciğer Kanseri Tedavisi için belli yöntemler mevcuttur. Cerrahi tedavi yöntemi, cerrahinin uygun olmadığı tümörlerde veya bu büyük ameliyatları kaldıramayacağı düşünülen hastalarda kemoterapi, radyoterapi, tümörün yakıldığı yöntemler, nükleer tıp tedavileri ve tüm bu tedavilere destek olmak amacıyla fitoterapi yöntemi de uygulanmaktadır.
Karaciğer Kanseri Tedavisi sürecinde Fitoterapi Desteğini de Dr. Hakan Özkul şiddetle tavsiye etmektedir. Karaciğer Kanseri zor bir kanser türüdür fakat çaresiz değildir. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi karaciğer kanseri tedavisinde de en önemli faktörün erken teşhis olduğunu vurgulayan Dr. Hakan Özkul modern tıp sayesinde kanser hastalıklarının erken evrelerde tespit edilebildiğini vurgulamaktadır. Birçok hasta buna rağmen 4. evre kanser hastası olduğunu çok geç öğrenmektedir. Fitoterapi bilimi; kemoterapi, radyoterapi ve immünoterapi gibi modern tedavi yöntemlerinin etkisini arttırmakta olup, yan etkileri minimize etmektedir ve kanser hastalarına çare olmaktadır. Fitoterapi ve diğer modern tıp yöntemlerinin beraber uygulanması sonucu her yıl binlerce kanser hastası eski sağlığına kavuşmaktadır.
Meltem TV’de Doğal Bakış Programı’na Konuk Olduk
Meltem TV’de Doğal Bakış Programı’na Konuk Olduk
Akciğer Kanseri Tedavisi
Dr. Hakan Özkul bu yazısında Akciğer Kanseri ve Tedavisi hakkında açıklamalar yapmaktadır. Dünyada ve ülkemizde hızla artan akciğer kanseri erkeklerde prostat, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en yaygın ikinci kanser türü olarak karşımıza çıkmaktadır. En önemli nedeni sigara olarak bilinen akciğer kanseri; daha çok nefes darlığı, hırıltı, ani kilo kaybı ya da çeşitli ağrılarla kendini gösterebiliyor. En tehlikeli kanser çeşitleri arasında ilk sıralarda yer alan akciğer kanseri, gelişen tıbbi ve teknolojik imkanlar ile birlikte başarıyla tedavi edilerek yaşam süresi uzatılabiliyor.
Temel görevi vücuda oksijen alınmak ve yaşamsal faaliyetler sırasında oluşan karbondioksit vücuttan atmak olan akciğerlerdeki doku ve hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu akciğer kanseri meydana gelir. Akciğer kanseri küçük hücreli ve küçük hücreli olmayan akciğer kanseri olmak üzere iki sınıfa ayrılır.
Akciğer kanserinin belirtileri arasında sürekli nefes darlığı, hırıltılı solunum, geçmeyen ve giderek kötüleşen öksürük, kanlı balgam, iştah kaybı ve zayıflama, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, yutma güçlüğü gösterilmektedir.
Hastaların neredeyse dörtte birinde kanser, hiçbir belirti vermeden ortaya çıkmaktadır. Çoğu kişi akciğer kanserine yakalandığını, başka bir hastalık nedeniyle akciğer röntgeni çektirdiği sırada öğrenmektedir. Bu sebeple rutin olarak yapılan kontrollerin akciğer kanserinin erken evrede tespitinde hayati önem taşımaktadır. Akciğer kanseri erken evrelerde teşhis edilirse tedavisinde başarı oranı oldukça fazladır.
Akciğer kanseri 4 evreden oluşur. Eğer kanser akciğer içindeyse 1. evre, en yakın lenf bezlerine yayılmışsa 2. evre, her iki akciğer arasındaki boşluğa ve akciğer zarına yayılmışsa 3. evre ve kemik, karaciğer, böbrek üstü bezleri gibi organlara yayıldıysa da 4. evre olarak sınıflandırılır. Akciğer kanseri evrelerinin tedavi planları da birbirinden farklılık gösterir. Akciğer kanseri 1. evrede tespit edilmiş ise tedavide başarı oranı daha yüksektir. Akciğer dokusundaki tümörlü hücreler ameliyatla temizlenir ve doktorun verdiği karara göre koruyucu tedavi planlanır. Eğer hastalık ileri evrede ise kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerinde, hücre tipine göre hangi ilaçların kullanılacağı ve ne kadar süre ile devam edileceği de yine doktor tarafından belirlenir.
Akciğer kanseri hayati tehlikesi en yüksek kanser türü olup önlem alındığında tedavi edilmeside en kolay kanserlerden biridir. Dünya genelinde en fazla 50-70 yaşları arasında görülen akciğer kanserinde risk 35 yaşından sonra artmaya başlar. Özellikle kadınlarda erkeklere göre kanserin seyri çok daha hızlı olmaktadır. Günümüzde hemen hemen her 2 erkeğe karşı 1 kadına akciğer kanseri teşhisi konmaktadır ve bunun en büyük sebebi ise artık kadınlarda da sigara içme oranının fazlalaşmasıdır.
Akciğer kanserinin en başta gelen sebebi olan sigarayı bırakmak ya da içilmiyorsa hiç başlamamak, kanserden korunmanın en önemli seçeneğidir. Sigara karşıtı kampanyalar sayesinde sigara bağımlılığında ciddi azalmalar görülmüş ve buna bağlı olarak akciğer kanseri vakalarında da ciddi bir azalma meydana gelmiştir. Akciğer kanserinin diğer sebepleri arasında gösterilen Radon gazının, yaşanılan yerde bulunup bulunmadığının ölçülebilir bir yöntemi yoktur. Aspest maddesinden de korunmak çok mümkün olamamaktadır.
Fitoterapi İle Akciğer Kanseri Tedavisi
Akciğer kanseri tedavisinde Fitoterapi Yöntemini Dr. Hakan Özkul şiddetle tavsiye etmektedir. Akciğer Kanseri zor bir hastalıktır fakat çaresiz değildir. Akciğer Kanseri Tedavisi için en önemli faktörün erken teşhis olduğunu vurgulayan Dr. Hakan Özkul modern tıp sayesinde kanser hastalığı erken evrelerde tespit edilebildiğini söylemektedir. Buna rağmen birçok hasta 4. evre kanser hastası olduğunu çok geç öğrenmektedir. Fitoterapi bilimi; kemoterapi, radyoterapi ve immünoterapi gibi modern tedavi yöntemlerinin etkisini arttırmakta olup, yan etkileri minimize etmekte ve kanser hastalarına çaresi olmaktadır. Fitoterapi ve diğer modern tıp yöntemlerinin birlikte uygulanması ile her yıl binlerce kanser hastası eski sağlığına kavuşmaktadır.